Atatürk cennette Allah'tan niyaz eder.. Meiji ile Cennette bir araya gelir ve Tuba Ağacı altında sohbetler ederler...
Bir roman şeklinde kaleme aldığım kitabımın amacı, Atatürk ve Meiji'nin gerçekleştirdikleri birebir aynı Batıcı ve laiklik reformlarına rağmen; Türkiye'nin, Atatürk'ün ölümümden bu yana Japonya'dan geri kalmasının nedenlerinden olan siyasal İslam'a ışık tutmak, Türkiye ve Japonya'nın bugün geldikleri zıt yerlerin nedenini açıklamak ve siyasal İslamcılara eleştiriler getirmektir.
Bir başka amacım da; hem Türkler, Japonlar ve yabancılara Türk ve Japon kültürleri hakkında karşılaştırmalı bilgi ve anekdotlar aktarmak, hem de Kubilay Han'ın Moğol ordularının 1274 ve 1281 yıllarında Japonya'yı istila girişimleri sırasında, Moğol ordularının büyük çoğunluğunu ve komutanlarını oluşturan Türklerle Japonların bundan 749 yıl önce ilk karşı karşıya gelişlerini ve ardından gelen asırlar içinde de Türklerle Japonlar arasında yaşanan tarihi olayları daha önce Türkiye'de yazılmamış örneklerle anlatmaktır.
Ama nihayetinde, Japonya ve tüm dünyada İngilizce ve Japonca olarak da yayınlanacak olan kitabımın en büyük amacı, dünyanın yeni genç nesillerine Atatürk'ü tanıtmak olacaktır. Hem de tüm dünyada takdir edilen ve ilgi duyulan Japonya mucizesi örneğini kullanarak...
Atatürk ve laiklik karşıtlarını ve siyasal İslamcıları yanlış yollarından döndürmek ve ikna etmek amacıyla çok argümanlar sunuldu şimdiye kadar.
Ancak siyasal İslamcıları ikna konusunda benim bu kitapta sunacaklarım bir hayli farklı olacaktır.
Benim anlatacak olduğum; hemen bugün, şimdi elle tutabileceğiniz ve gözle görebileceğiniz, Atatürk'ün ruh ikizi Meiji'nin eseri, Japonya örneğidir ve amacım, Japonya'nın "Atatürk devrimleriyle" kalkınmasını anlatarak Atatürk karşıtlarını aydınlatmak ve gözlerinin önündeki o kara perdeyi kaldırmaktır.
Aynen Atatürk'ün yaptığı gibi, Japonya'yı kalkındırma hamleleri sürecinde araştırmalar yapmak üzere Batı ülkelerine heyetler gönderen İmparator Meiji, rahip Shimaji Mokurai'yi de, 106 kişiden oluşan İwakura Heyeti ile birlikte 1871'de iki yıllığına Batı'nın politik ve dini sistemleri üzerinde araştırmalar yapmak amacıyla önce Amerika Birleşik Devletleri'ne ve sonra da Avrupa'nın çeşitli ülkelerine göndermişti. Osmanlı İmparatorluğu'nu da kapsayan ve iki yıl süren çalışmalar ardından ve de uzun uzadıya araştırmaları sonrasında, din adamı Shimaji Mokurai, daha Japonya'ya dönmeyi bekleyemeden ve sabırsızlıkla, Meiji'ye 'ağlayarak yazıyorum' dediği ve yalvararak Meiji'ye Paris'ten 1872'de yazdığı çok uzun mektubunu şu anıtsal, devasa ve tarihi cümle ile bitirmişti: " 3 yaşındaki çocuklar bile bilirler ki, Avrupa'nın kalkınması din ile değil bilimle olmuştur."
Atatürk'ün doğru yolundan Türkiye'yi saptıranlar ve dolayısı ile bugün Türkiye'nin ikinci bir Japonya olmasının önüne geçenler, aslında iki kesim olmuştur. Birincisi, biraz önce sözünü ettiğim 'karşıtlar' ve siyasal İslamcılar ve ikincisi de geçmişte Atatürk'ün toprak reformuna karşı çıkanlar ve özel mülklerini ve büyük arazilerini vatanlarından, milletlerinden daha çok sevenler. Her